Celal Bayar'ın Seçim Konuşmaları
Essay by Marry • July 9, 2012 • Essay • 426 Words (2 Pages) • 2,436 Views
) Demokrat Parti'nin iktidar dönemde Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Celal Bayar, Demokrat Parti iktidara gelmeden önceki 50 seçimlerinde, yurt genelindeki çeşitli il ve ilçeleri dolaşarak seçim konuşmaları yapmıştır. Seçim konuşmalarına baktığımızda, demokrasi, Demokrat Parti ve onların CHP ile ilgili ilişkileri ve görüşlerini belirtmiştir. Yaptıkları uzun araştırmalar sonucu en iyi yönetim şeklinin demokrasi olduğunu vurgulamıştır.
Demokrat Parti, kuruluş amacı olarak Liberal Serbest Pazar Ekonomisini uygulamak gösterilebilir. Demokrat Parti yıllarca bu uğurda çaba göstermiş, uygulanan ekonomik politikanın değiştirilmesi konusunda fikirler beyan etmiştir. Celal Bayar konuşmalarında, yabancı sermayenin önemli olduğunu vurguladıktan sonra, güvenliği olmaması sebebi ile ülkeye yabancı sermayenin giremediğini söylemiş ve iktidara gelmeleri durumunda, bunun ortadan kaldırılarak vatandaşlara geniş çalışma sahaları açılacağı vaadinde bulunmuştur. İktidara geldikleri dönem göz önünde bulundurulursa, bu vaatlerin yerine getirildiğini söylemek mümkün; çünkü Amerikalıların raporlarından yola çıkarak, Türkiye'nin modernleşmesinin tarımdan başlayacağı görüşünü savunmuşlar ve bu rotada yenilikler yapmışlardır. Çiftçilere ucuz kredi sağlama ve tarım ürünleri fiyatlarının TMO sayesinde yüksek tutulması gibi hamlelerle, ekonomi alanında kısmen de olsa başarı elde edilmiştir.
Öte yandan, Celal Bayar, Demokrat Parti için "bir nizam ve intizam partisidir" ifadesini kullanmıştır ve buna göre memlekette her zaman için huzur ve sükünu korumaya çalışacağını belirtmiştir. Bu vaatlerin bir kısmını, iktidara geldiklerinde ekonomik gelişmelerle yerine getirmiş olsalar da, üniversite akademisyenlerine getirdikleri siyasi yasaklar, Halk Evleri'nin kapatılması, basına getirilen kısıtlamalar ve dini, siyasete alet etmeleri ile vatandaşlar, özellikle aydın kesim arasında huzursuzluklara yol açmışlardır.
Celal Bayar'ın konuşmalarındaki eleştirilerden en büyük nasibi CHP'nin uyguladığı ekonomi politikası olmuştur. Serbest Pazar anlayışına bağlı bir ekonomi politikasının gerekliğini olduğunu savunan Demokratlara göre, 7 Eylül kararları yanlış bir para siyasetinin örneğidir. Ne var ki, ekonominin kötüleşmeye başladığı 1954 ve sonrası yıllarda, benzer bir para değeri değiştirme politikasını uygulamak zorunda kalan da, Demokrat Parti'nin ta kendisidir. Bunu bozulan ekonomik gerçekleri görmek yerine, fiyat denetimlerini arttırmak 1940 tarihli Milli Koruma Kanunu'nu yeniden yürürlüğe koyması örnek teşkil eder. Bunun sonucu ise karaborsanın canlanmasına yol açmıştır.
Konuşmalarda değinilen bir diğer konu ise, CHP ile gerektiği zamanlarda beraber hareket etme ve CHP başkanı hakkında olumlu
...
...